Dokuz Akademisyen Üç Mahkemede İlk Duruşmalarına Çıktı

Yazar / Referans: 
Beyza Kural, Bianet
Tarih: 
03.04.2018

Üç mahkemeden biri 13. ACM'deki dosyaların istenmesi talebini kabul ederken ikisi reddetti. Derhal beraat, birleştirme talepleri de reddedildi.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan dokuz akademisyen daha Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ndeki üç ayrı mahkemede ilk duruşmalarına çıktı. 

37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) bir, 32. ACM'de yedi, 24. ACM'de bir akademisyen hakim karşısındaydı.

37. ACM, bildiri nedeniyle açılan ilk dava olan 13. ACM'deki dosyaların istenmesi talebini kabul ederken 32. ACM ve 24. ACM bu talebi reddetti.

32. ACM'de bir haftaya sonraya ikinci duruşma verilmesine avukatlar itiraz etti, mahkeme heyeti kararını değişmedi.

Duruşmalarda derhal beraat, Türk Ceza Kanunu 301. Madde'den yargılanma izni için adalet Bakanlığı'na başvurma, 13. ACM'deki dosya ve mahkemelerin aynı konuya dair kendi bünyesindeki dosyaların birleştirilmesi talepleri reddedildi. Savunma için ek süre ve gelecek duruşmalardan vareste tutulma talepleri kabul edildi.

24. ACM'de Boğaziçi Üniversitesi'nden Erol Köroğlu'nun savunmasını ardından TCK'nın silahlı terör örgütü üyeliğine dair 314/2 maddesinin uygulanmasına binaen ek savunma hakkı verildi.

İmzacı akademisyenlere yönelik davalar, 5 Aralık 2017'de başladı. 3 Nisan itibariyle 179 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.

Duruşmalardan ayrıntılar şöyle:

37. ACM

Mahkeme heyeti şu isimlerden oluşuyordu: Başkan: Erdoğan Şimşek, Üyeler: Kadir Alpar, Serkan Baş, Savcı: Can Tümer Keriş

“Aynı usul mü devam ediyoruz?”

Emekli siyaset sosyoloğu Haldun Naci Gülalp duruşma salonunda hazır bulundu. Suçlamayı kabul etmeyip savunma için ek süre istedi. Avukatları da savunmalarını hazırlamak için süre istedi.

Avukatı Hülya Gülbahar iddianamede geçen emniyet ifadesinin müvekkiline ait olmadığını söyledi. CMK 223/9 gereğince derhal beraat isterken “Tek delil bildiri, bu bildiri ifade özgürlüğü kapsamındadır, suç unsuru taşımaz” dedi. Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından örnekler verdi, bildiride örgüt propagandası olmadığını, şiddetin övülmediğini söyledi.

Avukatı Meriç Eyüboğlu, 13. ACM’deki dava dosyasının celp edilerek incelenmesi ve birleştirme kararı verilmesini, aksi durumda da 37. ACM’de bildiri nedeniyle açılan dosyaların birleştirilmesini talep etti. Hakimin duruşma başında “avukat hanım aynı usul mü devam ediyoruz” demesinden fiilen birleşmiş dosyalar olduğunun açık olduğunu söyledi.

Savcı, birleştirme ve derhal beraat taleplerini reddini, 13. ACM’deki dosyadan belgelerin istenmesini talep etti.

Heyet, birleştirme ve derhal beraat taleplerin reddine; 13. ACM’deki dava dosyasındaki iddianame, duruşma tutanakları ve TCK 301. Madde uyarınca soruşturma iznine dair yazışmaların istenilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 17 Ekim saat 10.00’da.

13. ACM’deki dosya

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle haklarında TMK 7/2'den açılan davada, savcının talebi üzerine Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'na yargılama izni için başvuruldu. Henüz yanıt gelmedi. Dört akademisyenin yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.

TCK 301

Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

 

32 ACM

Heyette şu isimler yer alıyordu: Mahkeme Başkanı: Ömer Günaydın, Üyeler: Onur Sert, Habibe Ertuğrul, Savcı: Caner Babaloğlu

1. duruşma

“Suçlamayı kabul etmiyorum”

Kadir Has Üniversitesi imzacılarından G.M.’nin avukatı Medine Polat, bildirinin suç olmadığını, ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek derhal beraat talebinde bulundu. 13. ACM’deki dosyanın incelenmesini ve dosyaların birleştirilmesini istedi.

Savcı, derhal beraat kararının ve 13. ACM’deki dosyanın incelenmesi talebinin reddini istedi. Heyet, derhal beraat ve birleştirme taleplerini reddetti.

Akademisyenin savunmasında şu ifadeler öne çıktı:

“Bu ülkenin yurttaşı ve akademisyen olarak şiddete karşı çıkma sorumluluğu taşıdığıma inanıyorum. Bildiriyi imzalamadaki amacım terör örgütü propagandası değildi, ifade özgürlüğü sınırlarında kaldığını düşündüğüm için imzaladım. İsnat edilen suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum.”

Avukatı, müvekkilinin yurtdışında akademik çalışmalarda bulunduğunu belirterek sonraki duruşmalardan vareste tutulmasını istedi. Heyet, vareste tutulma talebini kabul etti. Bir sonraki duruşma 7 Haziran saat 11.40’ta.

2. duruşma

“301. madde için izin talebine ret”

Kadir Has Üniversitesi’nden E.B. duruşma salonunda hazır bulundu.

Avukatı Benan Molu, 13. ACM’deki dosya ile birleştirme ve TCK 301. maddeden yargılama için Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni alınmasını istedi. Savcı, TCK 301. maddesi uyarınca izin alınması ve 13. ACM’deki dosyanın birleştirilmesi talebinin reddini istedi.

Heyet, “iddianame anlatımı nitelendirmenin bu aşamada ancak savunma alınıp yargılamanın başlamasıyla yapılabilecek olması, TCK 301. Maddesinin bu aşamada uygulama şartlarının oluşmadığı” gerekçesiyle bu yöndeki talebin ve birleştirme talebinin reddine karar verdi, savunmalar için ek süre talebini kabul etti. Bir sonraki duruşma 10 Nisan saat 10.45’te.

3. duruşma

Sekiz gün sonraya ikinci duruşma

Arel Üniversitesi’nden Onur Buğra Kolcu “Suçlamaları kabul etmem mümkün değil, beraatimi talep ediyorum” dedi.

Avukatları Meriç Eyüboğlu ve Hülya Gülbahar, derhal beraat ve birleştirme taleplerinde bulundu.

Eyüboğlu, farklı mahkemelerden aynı eylem nedeniyle farklı kararlar çıkmasının adil yargılanma hakkının ihlali olduğunu anlattı. 13. ACM’deki dosyanın celbini ve birleştirilmesini, aksi durumda da 32. ACM’deki dosyaların birleştirilmesini talep etti. Bir sonraki duruşmanın yakın tarihe verilmesinin de hak ihlali olduğunu söyledi.

Gülbahar, akademi dünyasının görevinin toplumsal sorunlar konusunda çözüm önerilerine bulunmak olduğunu, bildirinin de bu kapsamda yer aldığını söyledi.

İfade özgürlüğüne ve suçun yasak unsurlarının oluşmadığına dair AYM ve AİHM kararlarından örnekler verdi, bildiride örgüt propagandası olmadığını, şiddetin övülmediğini söyledi. AİHM’in Mehmet Altan hakkındaki kararının Türkçe’ye çevrilerek dosyaya girmesini istedi. Daha geniş salonda duruşma yapılmasını talep etti. Savunmalar için ek süre istediler.

Savcı, ek süre dışındaki taleplerin reddini istedi. Heyet tüm talepleri reddetti.

Mahkeme başkanı, tebligatın 14 Aralık 2017’te yapıldığı gerekçesiyle savunma hazırlamak için yeterli süre verildiğini söyledi. Avukat Gülbahar, dosyayı bugün aldığını, AİHM’in Altan-Türkiye kararını inceleyip ona göre savunma yazmak istediğini söyledi.

Heyet, duruşmayı bir sonraki haftaya verdiğini söylemesine istemesine avukatlar itiraz etti. Heyet, “verdik, mazeret bildirin” diyerek 11 Nisan 13.30’a duruşma tarihi verdi.

4. duruşma

“Uygun olmadığımız güne duruşma vermek ihlal”

Işık Üniversitesi’nden Emrah Dönmez suçlamaları kabul etmeyip derhal beraatini ve savunma için ek süre istedi.

Avukatı Meriç Eyüboğlu derhal beraat ve 13. ACM’deki dosyanın celbi ve birleştirme talebine dair beyanlarını yineledi.

“İfade özgürlüğünü kullanımı karşımızda. Hükümet politikalarına yönelik eleştirilerin ifade özgürlüğüne dair koruma kapsamı daha geniştir. Derhal beraat talebi yasal haktır. Mahkemenizin bu yöndeki kararını bilerek talepte bulunmak adil yargılanma hakkının ihlalini gösterir. Suçun unsurları oluşmamıştır.”

“Adil yargılanma hakkı yönünden savunma için verilen sürenin kısalığı ve verilecek yeni duruşma gününde başka duruşmalarımızın olduğunu da belirtmemize rağmen bugünlere duruşma verilmesi de bu hakkın ihlalidir.”

Heyet talepleri reddetti. Bir sonraki duruşma 11 Nisan’da.

5. duruşma

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’ndeki işinden atılan akademisyen Aytül Fırat’ın avukatı Meriç Eyüboğlu beyanlarını yineledi, bir önceki duruşmadan tutanak kopyalandı. Hakim, “tebligat yapılmamış, yasal hakkıdır” diyerek bir sonraki duruşmanın Haziran’a bırakılabileceğini söyledi.

Bir sonraki duruşma 6 Temmuz saat 13.30’de.

6. duruşma

Elif Çevik, kendisine tebligat yapılmadığını söyledi. Bir sonraki duruşma 6 Temmuz saat 14.00’te.

7. duruşma

Fatma Gök iddianamenin tarafına ulaşmadığını söyledi. Avukatı Yıldız İmrek de iddianame tebliğ edilmediği için beyanda bulunamayacaklarını belirtti. Bir sonraki duruşma 6 Temmuz saat 14.30’da.

24. ACM

Heyette şu isimler yer alıyordu: Mahkeme başkanı: Hulusi Pur, Üyeler: Yusuf Yılmaz, Çağlayan Özbay, Savcı: Halil İbrahim Kuş.

“Örgüt üyeliğinden ek savunma”

Boğaziçi Üniversitesi’nden Erol Köroğlu’nun ilk duruşması 24. ACM’de görüldü. Duruşmada ses ve görüntülü bilişim sistemi (SEGBİS) kullanıldı. Köroğlu, savunmasını yaptı.

Savunmasının ardından mahkeme başkanı “Neden PKK’ya seslenmedin?” dedi. Köroğlu, Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olduğunu, burada vergi verip maaş aldığını, öncelikli muhatabının Türkiye Cumhuriyeti devleti ve toplumu olduğunu söyledi.

Savunmasının ardından ceza artırımını içeren “silahlı terör örgütü üyeliği” maddesinin uygulanmasına binaen ek savunma hakkı verildi.

Avukatı Sennur Baybuğa 13. ACM’deki dosyanın celbini, 24. ACM’de aynı gerekçeyle açılan dosyaların birleştirilmesini ve ek süre istedi.

Heyet, ara karar için salonunu boşaltırken avukat Baybuğa’nın savcının salonda kalmaması gerektiği yönündeki uyarısı üzerine mahkeme başkanı savcıyı da salondan çıkardı.

Heyet 13. ACM’deki dosyanın celbi ve 24. ACM’deki dosyaların birleştirilmesi talebini reddetti, ek savunma ce delillerin ibrazı için ek süre verdi.

Bir sonraki duruşma 21 Haziran saat 10.00’da.

Ne olmuştu?

1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı.

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları 10 MArt 2016'da basın toplantısıyla paylaştı. Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu.

Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 3 Nisan  itibariyle 179 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.

(BK)

Kaynak: https://m.bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/195752-dokuz-akademisyen-uc-...