Bakanlık'tan 301. Madde İzni İki Yıl Sonra Dosyada

Yazar / Referans: 
Beyza Kural, Bianet
Tarih: 
18.04.2018

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un yargılandığı dava dosyasına Bakanlık izin yazısı girdi, avukatları yazıya itiraz edeceklerini belirtti.

Barış akademisyenlerine yönelik açılan ilk dava olan, bir süre tutuklu kalan dört akademisyenin yargılandığı İstanbul 13. Ağır ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasına Adalet Bakanlığı’nın TCK 301. Maddeden soruşturma izin belgesi girdi.

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalamaları nedeniyle yargılandıkları davanın yedinci duruşması bugün görüldü.

Duruşmaya Esra Mungan ve avukatları katıldı. Akademisyenlerin avukatları izin yazısına karşı idari yargıda dava açacaklarını belirtti. Beraat, aksi durumda ise ek süre talebinde bulundu. Heyet, sanık avukatlarına savunma için süre verilmesine, dosyanın mütalaa için savcıya gönderilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 9 Ekim saat 10.00’da.

Dört akademisyenin duruşmasının ardından görülen, Kırıkkale Üniversitesi’nden ihraç edilen Fuat Özdinç’in duruşmasının yedinci celsesinde ise Bakanlık yazısı gelmediği görüldü. Bir sonraki duruşma 9 Ekim 10.30’da.

Mahkeme heyeti şu isimlerden oluştu: Başkan: Fahrettin Düzalan, Üyeler: Kadir Karakoç, Fatih Akgün, Savcı: Cem Üstündağ.

Mungan: Öğrenciler tutuklu yargılanmamalı

Duruşma öncesi basın açıklamasında konuşan Esra Mungan, 13 Boğaziçi öğrencisinin de aralarında olduğu 70 bin tutuklu öğrenci hakkında konuşmak istediğini söyledi.

“Bir üniversite hocası için öğlencilerin hapse atılması kadar korkunç bir deneyim olamaz. Adeta bir kolumuz koparılmış gibi hissediyoruz. Üniversitemizde de aynı şekilde öfke içindeyiz. Söz konusu olan öncelikle öğrencilerin eğitim hakkının elinden alınması."

2009’da başörtülü öğrenciler hakkında disiplin soruşturması açılmasına karşı akademisyenlerin rektörlüğe yazdığı toplu dilekçe ile soruşturmaların düşürüldüğünü anlattı.

“Ama şu an, öğrencilerimiz dövülerek, darp edilerek alınıyor. Bu nasıl bir hınçtır. Üniversite nedir bu ülkede tartışmamız lazım.  Öğrenciler tutuklu yargılanmamalı, serbest kalmalılar. “

Bakanlık yazısına itiraz

Dört akademisyen "Terör örgütü propagandası" başlıklı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesinden yargılanmaya başlamıştı. Savcı, akademisyenlerin tahliye edildiği 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesine göre yargılanması talebine dair Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni istenmesini talep etmişti.

Bakanlık’tan beklenen yazı iki yıl sonra dava dosyasına girdi. Avukat Meriç Eyüboğlu, bakanlık yazısında gerekçe bulunmadığını söyledi. İzin yazısına karşı idari yargıda dava açacaklarını belirtti.

“Adalet Bakanlığı’nın yargı mercileri üzerindeki vesayet vasfını tartışacağız."

"7/2'den de 301 yönünden de suç yok"

Eüyboğlu "Bu yargılamanın TMK 7/2 veya TCK 301. Madde üzerinden devam etmesinin mümkün olmadığını, çünkü ortada bir suç olmadığını ve yargılamanın sonlandırılarak beraat verilmesi talebini yineliyoruz" dedi.

“TCK 301. Madde koruduğu değerlerin muğlaklığı nedeniyle AİHM tarafından yokluk hükmünde değerlendirilen bir madde. Bu maddeye dayanarak dayanılarak kişinin özgürlüğünden mahrum bırakılması ve cezalandırılması mümkün değil.”

“Metin 2013 yasa değişikliğinin getirdiği şiddet unsurunu taşımaz. Tekil hukuk yönünden bakarsak suçun unsurları oluşmamıştır. İçerik yönünden de hükümet politikalarını eleştiren ve barışın gelmesi için çözüm öneren talepleri de içeren metin söz konusudur. İfade özgürlüğünün kullanımından ibaret barış talep eden bir metnin ‘terör örgütü propagandası’ olarak nitelenmesi hukuken mümkün değil.”

Duruşma sonrası yaptığı açıklamada, TCK 301. maddeden soruşturma izni yazısının gelmesine karşın mahkemenin bu yönde savunma istemediğini, TCK 301. madde tartışması yapmadığını belirtti. Bu davanın  ve 5 Aralık 2017'de başlayan akademisyen davalarının da TMK 7/2 üzerinden devam etmesinin yüksek ihtimal olduğunu anlattı.

Ne olmuştu?

1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı.

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları basın toplantısıyla paylaştı. Toplantıda açıklamaları yapan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (15 Mart 2016) ile Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı (31 Mart 2016) TMK 7/2 maddesinde belirlenen "örgüt propagandası" suçlamasıyla tutuklandılar, 22 Nisan 2016'da serbest bırakıldılar.

22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu.

18 Nisan 2018'deki yedinci duruşmada Bakanlık izin yazısının dava dosyasına girdiği görüldü.

Ekim 2017'de imzacı akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianame ile davalar açılmaya başladı. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 12 Nisan itibariyle 188 akademisyenin ilk duruşmaları görülürken içlerinden 12 kişinin davasında karar açıklandı.

(BK)

Kaynak: https://m.bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/196264-bakanlik-tan-301-madd...