CPU soruşturmalara uğrayan Türkiyeli akademisyenlere desteğini sunuyor:
Üniversite Rektörleri Konferansı, 14 Türkiyeli akademisyenin 15 Ocak Cuma günü gözaltına alınmak suretiyle sorguya tabi tutulmalarını kati surette kınadığını bildirir. Söz konusu akademisyenler, Türkiye ordusunun Kürtlere karşı yürüttüğü askeri operasyonları durdurmaya çağıran metne imza atmakla suçlanmaktadır. 1000'den fazla Türkiyeli ve yabancı entelektüel ve araştırmacı tarafından imzalanan bu metin, PKK'ye karşı bir aydan bu yana yürütülen operasyon hakkında bağımsız bir inceleme yürütülmesi talebini ve barış sürecinin başlatılması çağrısını içermektedir.
Üniversite Rektörleri Konferansı, Türkiye’nin mevcut iktidarı tarafından doğrudan tehdit edilen akademisyenlere ve yaşananlar nedeniyle akademik özgürlükleri tehdit altında olan tüm Türkiye üniversitelerine desteğini sunduğunu beyan eder. Söz konusu soruşturmalar, üniversitelerin kurucu unsuru olan ve gelişmiş demokrasilere ait değerlerinin temelinde yer alan ifade özgürlüğünü açık bir biçimde ihlal etmektedir.
Fransız Akademisyenlerden Dayanışma Bildirisi:
Bildirinin orijinali için: http://www.lemonde.fr/idees/article/2016/01/25/des-intellectuels-turcs-arretes-ou-menaces-d-arrestation-pour-avoir-signe-une-petition-jugee-excessive_4853152_3232.html
Türkiyeli Entelektüeller Aşırı Olduğu İddia Edilen Bir Metni İmzaladıkları İçin Gözaltına Alınıyor ya da Gözaltına Alınmakla Tehdit Ediliyorlar!
Her demokraside olması gerektiği gibi onlar da özgürlüklerini kullandılar. Şüphesiz özgürlüklerin en önemlisini, düşüncelerini, fikirlerini ifade etme ve ihtiyaç halinde bu fikirleri halkın temsilcilerine iletme özgürlüğünü. Böylece, barış adına, hükümete ülkelerinin güneydoğusunda devam eden askeri operasyonlara son verme çağrısında bulundular.
Bu çağrıya; imzacıların duruşlarını her yönüyle tartışmayı hedefleyen bir bildiriyle cevap vermeleri ya da taleplerine tamamen kayıtsız kalarak göz ardı etmeleri mümkün olan Türk yetkililer, bunun yerine, ‘terör propagandası’ yaptıkları ve ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni ve kurumlarını aşağıladıkları’ gerekçesiyle akademisyenleri göz altına almayı ya da tutuklamakla tehdit etmeyi daha uygun ve etkili bir yöntem olarak gördüler. Hiç bir aşırılık içermeyen bu özgürlük kullanımı böylece suça dönüştürüldü!
İnsan haklarının ve ifade özgürlüğünün demokrasi için ne denli değerli olduğunun “bilinmemesinin, hor görülmesinin veya unutulmasının kamusal felaketlerin temel sebepleri olduğuna” inanan biz aşağıda imzası olan Fransız akademisyenler, Türkiyeli meslektaşlarımızla tam bir dayanışma içinde olduğumuzu beyan ederiz.
İlk imzacılar arasında bulunanlar:
Dominique Rousseau, Profesör, l’Université Paris 1 Panthéon Sorbonne
Eric Salles, Öğretim üyesi, l’Université de Montpellier
Anne Levade, Profesör, l’Université Paris Est, Créteil Val-de-Marne
Jean Morange, Profesör, l’Université de Limoges
Hélène Pauliat, Profesör, l’Université de Limoges ;
Jean-Pierre Marguenaud, Profesör, l’Université de Limoges,
Annie Gruber, Profesör, l’Université Paris 5 Descartes
Pierre Bonin, Profesör, l’Université Paris 1 Panthéon Sorbonne